İçeriğe geç

Asalak ne demek ekşi sözlük ?

Asalak Ne Demek Ekşi Sözlük?

Geçen gün akşam, Kayseri’nin soğuk bir kış akşamında, yalnız başıma evde otururken bilgisayarımı açıp Ekşi Sözlük’e girdim. Biraz kafa dağıtmak, bir şeyler okumak istedim. Ama bir yazı beni öylesine etkiledi ki, hâlâ o anı düşünüyorum. “Asalak ne demek?” diye bir başlık vardı. Hemen tıkladım, okudum ve o yazı, kendi hayatımda yıllardır içinde yaşadığım bir durumu gözlerimin önüne getirdi. O an hissettiğim şey, hayatımda daha önce hissetmediğim bir duyguydu: Hayal kırıklığı. Evet, belki biraz trajik bir başlangıç oldu ama o kadar samimi hissettim ki, size de bunu anlatmak istiyorum.

Hayatımda Bir Asalak Var mıydı?

O yazıyı okuduktan sonra, “Asalak ne demek?” sorusunun cevaplarından biri, bir insanın başkalarının üzerine çıkmak için onlara zarar vermesi olarak tanımlanıyordu. Bunu okuduğumda, birden geçmişimdeki bazı ilişkiler gözümün önüne geldi. O kadar çok zaman geçmişti ki, kimseye güvenmemeyi alışkanlık hâline getirmiştim. Ama o yazıyı okurken bir şey fark ettim: Hayatımda bir ‘asalak’ vardı. Gerçekten. Belki de birçok kez hayatımda ‘asalak’ dediğimiz insanlara şans verdim. Yavaş yavaş onların ‘bana zarar veren’ yüzlerini fark ettim, ama kabul etmek kolay olmadı. Kimse ‘asalak’ olmak istemez, değil mi? Kimse başkasının üzerinden hayatını kuran biri olmak istemez. Ama ben o kadar safmışım ki, o insanlar o kadar kolayca yanı başımda yer ettiler.

Hatırlıyorum, lise yıllarından bir arkadaşım vardı. Tam anlamıyla bir “asalak” değil belki ama sürekli olarak benim üzerimden kendine çıkar sağlıyordu. Ne zaman moralim bozulsa, ne zaman yalnız olsam, o hemen yanı başımda beliriyordu. Birlikte geçirdiğimiz zamanlarda, bana ne kadar değer verdiğini söylüyor, bana moral veriyor, ne kadar ‘iyi’ bir arkadaş olduğunu gösteriyordu. Ama her zaman bir eksiklik vardı. Ben hep onunla vakit geçirdiğimde, yalnızca onun dertlerini dinliyordum, kendi dertlerim ise hep geri planda kalıyordu. İçimde bir boşluk vardı ama farkına varmak istemedim. O boşluk, ‘asalak’ kelimesiyle buluşana kadar orada öylece duruyordu. İşte o zaman, Ekşi Sözlük’teki yazıyı okurken anladım: Belki de en çok zarar verenler, senin duygularını en çok ‘önceleyen’ gibi görünenlerdi. Ama aslında, seni sadece bir araç gibi kullanıyorlardı.

Bir Nevi Kendimi Kandırdım

O yazı bana bir şey daha hatırlattı: Aslında belki de en büyük ‘asalak’ benmişim. O kadar uzun süre o insanlara ‘hizmet ettim’, o kadar uzun süre hep onların etrafında döndüm ki, kendi duygularımı göz ardı ettiğimi fark etmedim. Kendimi kandırmak, aslında onlara duyduğum ‘bağımlılığı’ daha da artırdı. İşin en acı kısmı ise şuydu: O insanlarla geçirdiğim her dakikada, bir şekilde, onları daha da büyüttüm. Beni yalnız bırakmayan, bana sürekli sorunlarını anlatan o kişi, aslında ben kendimle yüzleşene kadar hayatımdan çıkmamıştı. Benim en büyük hatam, kendimi bir şekilde onların ‘daha önemli’ olduğu düşüncesine sokmamdı. Ama bir noktada, o yazı bana şunu öğretti: Kendi değerini bilmeyen insan, başkalarını da değerli göremez. Benim hayatımda ‘asalak’ olarak adlandırabileceğimiz insanlar, aslında sadece kendi eksikliklerini benim üzerinden beslemeye çalışıyordu.

İçimde hissettiğim duygular karışıktı. Bir yanda bir arkadaşımın, bir yanda da kendimin hissettikleri… Bazen anlamak istiyorum, insan nasıl oluyor da başkalarını kendine zarar vermek için bu kadar yaklaştırabiliyor? Ama sonra tekrar düşünüyorum; belki de biz, başkalarını kullanarak kendimizi değerli hissediyoruz. Belki de kendini asla değerli hissetmeyen biri, başkalarını kullanarak var oluyordur. O zaman, ‘asalak’ kelimesi sadece bir sıfat değil, bir yansıma haline geliyor. Kendimi, ‘asalak’ kelimesiyle özdeşleştirirken, aynı zamanda anlamaya başladım. Kendini değerli hissedemeyen herkes, bir şekilde başkalarının sırtına binmeye çalışıyordu. Hatta bazen bunun farkına varamıyorduk bile.

Yeni Bir Başlangıç

O yazıyı okuduktan sonra, kafamda birçok şey değişti. Gerçekten ‘asalak’ ne demekmiş, artık daha iyi biliyorum. Belki de eski arkadaşım, belki de ben, belki de hepimiz bir şekilde birbirimizin ‘asalak’larıydık. Ama önemli olan o anı fark etmek ve doğru kararları vermekti. O günden sonra, hayatımda o ‘asalak’ hislerini hisseden insanlardan uzaklaşmayı öğrendim. Bunu yapmak kolay değil, ama kendine değer vermek, en azından bu yoldan ilerlemek, başka seçenek bırakmıyor. O yüzden, belki de ‘asalak’ olmak, sadece bir kelime değil; bir davranış biçimi, bir seçim meselesi. Bu yazıyı yazarken, belki de hayatımda o insanlara verdiğim şansları sorgulamak ve daha sağlam temeller üzerinde ilerlemek gerektiğini düşündüm. Çünkü başkalarının sırtına binmek, sadece seni değil, onları da aşağıya çeker.

Kayseri’nin o soğuk akşamında Ekşi Sözlük’teki ‘asalak’ yazısını okurken, aslında kendi hayatımı sorgulamaya başlamıştım. Her şey bir kelimeyle başladı ve o kelime bana, yıllardır gördüğüm ama fark edemediğim şeyleri gösterdi. Belki de zaman, doğru insanları, doğru ilişkileri ve en önemlisi de kendimizi bulma zamanıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort deneme bonusu veren siteler 2025
Sitemap
vdcasinogir.net